Kalp ve damar hastalıkları, Türkiye’de ve dünyada hâlâ birinci ölüm nedeni olmaya devam ederken, uzmanlardan özellikle aile öyküsünde kalp rahatsızlığı bulunan bireylere kritik uyarılar geldi. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp krizi vakalarının artık daha genç yaşlarda görüldüğüne dikkat çekerek, genetik yatkınlığı olanların mutlaka bir kardiyoloji uzmanına başvurması gerektiğini vurguladı.
GENÇLERİ DE TEHDİT EDİYOR
Prof. Dr. Okutan, kalp hastalıklarının yalnızca yaşlıları ilgilendirmediğini belirterek, “Günümüzde 30’lu yaşlarda kalp krizi geçiren hastalarla karşılaşıyoruz. Özellikle yüksek kolesterol, sigara kullanımı, hareketsizlik, kötü beslenme, obezite, stres ve genetik yatkınlık gibi risk faktörleri genç bireylerde de kalp damarlarını etkileyebiliyor.” diye konuştu.
KADINLARDA MENAPOZ TETİKLİYOR
Kadınlarda menopoz sonrası kalp rahatsızlıklarının arttığını ifade eden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Okutan, “Menopoz öncesi dönemde kadınlar kalp hastalıklarına karşı daha korunaklı ancak menopozdan sonra risk erkeklerle eşit seviyeye ulaşıyor.” sözlerine yer verdi.
ENERJİ İÇECEKLERİNE DİKKAT!
Enerji içecekleri hakkında da uyarılarda bulunan Prof. Dr. Okutan, “Enerji içecekleri doğrudan kalp krizine yol açıyor demek zor, ancak içerdiği yüksek kafein ve uyarıcı maddeler kalp hızını artırabilir. Özellikle altta yatan kalp rahatsızlığı olan gençlerde aşırı tüketimi, kalp problemlerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırabiliyor.” şeklinde konuştu.
SESSİZ KALP KRİZİ TEHLİKESİ!
Kalp krizlerinin her zaman belirti vermediğini belirten Prof. Dr. Okutan, “Bazı hastalar göğüs ağrısı gibi şikâyetlerle hastaneye başvurduğunda kalp krizi geçirdiklerini öğreniyor. Özellikle göğüste baskı, yanma, sol kolda ve sırtta hissedilen ağrı, ani nefes darlığı, çarpıntı ve aşırı terleme gibi belirtiler dikkate alınmalı. Bu belirtiler bazen istirahatte bile görülebilir. Boğaz, çene ve ense ağrıları da ihmal edilmemeli.” sözlerini kullandı.
DÜZENLİ KONTROL ŞART!
Aile öyküsünde kalp rahatsızlığı bulunan kişilerin düzenli olarak kardiyolojik kontrol yaptırması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Okutan, “Damar tıkanıklıkları çocukluk çağlarından itibaren başlayabiliyor. Yaşam süresi uzadıkça damarların yıpranması ve tıkanması da artıyor. Bu nedenle erken teşhis hayati öneme sahip. Sessiz ilerleyen kalp hastalıklarına karşı en etkili yöntemin, düzenli muayene ve yaşam tarzı değişikliği olduğunu söyleyebilirim.” açıklamasında bulundu.