Mimarlar Odası Antalya Şubesi, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “ Halkımızın yıllarca yoğun olarak kullandığı Antalya/Kemer Kındılçeşme Çadırlı Kamp Alanı’nın halka açılmasının önünde hiçbir engel kalmamışken, alan bu kez Vilayetler Evi yapılmak üzere Vilayetler Birliği’ne verilmiş; Vilayetler Birliği, yıkılması ve halka açılması gereken alandaki mevzuata aykırı yapıların tadilat ve onarımı için ihaleye çıkmıştır. Beydağları Milli Parkı sınırları içinde kalan ve uzun yıllar piknik ve günübirlik alan olarak halkın kullanımına açık olan Kındılçeşme Çadırlı Kamp Alanı, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 05.01.2009 tarihli Beydağları Uzun Devreli Gelişim Planı Revizyonu ve buna bağlı olarak Turizm Bakanlığı’nca onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ile “kamp alanı” kullanım kararına bağlanmış ve “günübirlik tesisler” adı altında yapılaşmaya açılmıştır. Bu plan doğrultusunda bir yatırımcıya tahsis edilen alan, halka kapatılarak “bungalov” adı altında villalar inşa edilmeye başlanmıştır.
Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Antalya Barosu ve 11 belde sakini ile birlikte söz konusu planların iptali istemiyle dava açmış; Danıştay 6. Dairesi, 20.05.2013 tarihli kararıyla planları iptal etmiştir. Davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı kararı temyiz etmişse de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, mahkeme kararını onamıştır. Karar düzeltmesi talebinde bulunan Bakanlık, bu süreç tamamlanmadan 26.10.2015 tarihli revizyon planını onaylayarak, önceki plan kararıyla getirilen uygulamaları korumuş ve tek katlı bungalov tipi villaların yasallaştırması hedeflemiştir. Bu planların iptali istemiyle de Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Antalya Barosu ve 10 belde sakini vatandaş 23.05.2016 tarihinde dava açmıştır. Antalya 3. İdare Mahkemesi, 06.06.2018 tarihli kararıyla planları iptal etmiş; bu karar Konya Bölge İdare Mahkemesi tarafından onanmış, Danıştay 6. Dairesi tarafından da kesinleştirilmiştir.
Bu yargı kararlarıyla Kındılçeşme Çadırlı Kamp Alanı’nı kamp alanına dönüştüren 26.10.2015 tarihli revizyon planı tamamen iptal edilmiştir. Kentimiz ve halkımız adına beklentimiz; plan kararları iptal edildiği için alan üzerindeki villaların ve diğer tesislerin yıkılarak, alanın yeniden günübirlik kullanım ve çadırlı kamp alanı olarak halka açılmasıdır. Ancak beklentimize karşın, Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yeni bir plan onaylanmadan, alanın işletilmesi için ihale açılmış ve Vilayetler Birliği’ne verilmiştir. İhale kapsamında, 55 adet bungalov adı altında yapılan villalar, hizmet binaları, kır lokantaları, idare binası, depo binası ve personel dinlenme üniteleri gibi yapıların yer aldığı alanın teslimi yapılmıştır.
Bu süreçte, yapılan sözleşme ve mevzuata aykırı yapıların bulunduğu yer teslim tutanağının iptali istemiyle, Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin de müdahil olduğu Kemer Turizmci ve İş İnsanları Derneği ile bazı vatandaşlarca dava açılmıştır. Yargı süreci devam ederken, Vilayetlerer Birliği tarafından “Antalya Kemer Kındılçeşme Vilayetler Evi Tadilat” ihalesine çıkılmıştır. İhalenin konusu; “90 dönüm arazi içerisinde bulunan villaların, restoran, konferans salonu, ormancı evlerinin tadilat ve onarımı ile su deposu yapımı ve peyzaj düzenleme işi” olarak tanımlanmıştır.
Vilayetler Birliği, kamu kurumu niteliğinde bir tüzel kişilik olmasına rağmen, uygulamaya yönelik herhangi bir planı bulunmayan, yargı kararlarına göre yıkılması gereken yapıların tadilatını ve “VilayetlerEvi”ne dönüştürülmesini hedeflemektedir. Bu durum gerçekleşirse, Kındılçeşme halkın kullanımına kapatılacak, yalnızca belirli bir kesimin kullanımına açılacak, güvenlik gerekçesiyle çadır kurmak ve alana girmek yasaklanacaktır. Oysa; Anayasa’nın “Kıyılardan Yararlanma” başlıklı 43. maddesi, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu’nun “Kıyının Korunması, Yapı Yasağı” başlıklı 6. maddesi, Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin “Genel Esaslar” başlıklı 5. maddesi, Kıyıların herkesin eşit ve serbestçe yararlanmasına açık olduğunu; buralarda yapı yapılamayacağını ve fiziksel engeller oluşturulamayacağını açıkça hükme bağlamaktadır. Bu nedenle, Vilayetler Birliği tarafından açılan tadilat ve onarım ihalesinin derhal iptal edilmesini; aksi halde iptali istemiyle yargıya başvuracağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Ayrıca, ihaleye katılmayı düşünen isteklilere de hukuki riskler nedeniyle katılmamaları yönünde çağrı yapıyoruz. İlgililerin ve halkımızın bilgisine sunarız”