Türkiye genelinde barınma krizi her geçen gün daha da derinleşiyor. Son üç yılda kiralarda yaşanan yüzde 400'e varan artış, milyonlarca yurttaşı ekonomik olarak köşeye sıkıştırıyor. Ağustos ayında konut ve iş yerleri kiralarında tavan zam oranı yüzde 41,13 olurken, Kiracılar Dayanışma Derneği eski Başkanı Cengiz Kul, vatandaşın aldığı ücretlerin bu artışı karşılamaktan oldukça uzak kaldığına dikkat çekti. Özellikle dar gelirli kesimlerin büyük zorluk yaşadığını vurgulayan Kul, “Büyük şehirlerde yaşayan emekliler, öğrenciler, asgari ücretle çalışanlar ve dar gelirli aileler için kiracı olmak artık her ay yoksullukla yeni bir pazarlığa girişmek anlamına geliyor. Artan kiralar nedeniyle birçok kişi evlerinden, mahallelerinden ve sosyal çevrelerinden uzaklaşmak zorunda kalıyor” açıklamalarına yer verdi.
“EN TEMEL İNSAN HAKKI BARINMADIR!”
Barınma hakkının bir temel insan hakkı olduğunun altını çizen Kiracılar Dayanışma Derneği eski Başkanı Cengiz Kul, barınma krizinin şehir yaşamından dışlanma, toplumsal ayrışma ve sosyal çöküş gibi daha derin sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunarak, acil ve kapsamlı çözümler üretilmesi gerektiğini ifade etti. Kul, sosyal yapıyı tehdit eden barınma krizini sadece ekonomik değil aynı zamanda toplumsal bir sorun olarak değerlendirdi. Barınma konusunun sadece aileleri değil, emekli ve öğrencileri de derinden etkilediğini ifade etti.
GÖREVİNDEN İSTİFA ETTİ
“Kiracılar mücadelesi sadece bir başkanla sınırlı değildir, halkın iradesiyle büyüyen bir adalet ve yaşam hakkı mücadelesidir” diyen Kul, Kiracılar Dayanışma Derneği Başkanlığı görevinden istifa ettiğini de duyurarak, şu ifadelere yer verdi:
“Ben, Cengiz Kul, bugüne dek büyük bir inanç, emek ve dayanışma ruhuyla sürdürdüğüm Kiracılar Dayanışma Derneği Başkanlığı görevimden istifa ettiğimi kamuoyuna saygıyla duyuruyorum. Görev sürem boyunca barınma hakkı için mücadele eden milyonlarca kiracının sesi olmaya, adaletli bir düzenin kurulması için elimden gelen tüm çabayı göstermeye çalıştım. Ancak gelinen noktada, şahsi ve yapısal nedenlerle bu mücadeleye farklı bir kulvarda devam etmenin daha doğru olduğuna inanıyorum.”