Kadın Hakları Günü

Yıl değişiyor, takvim değişiyor ama bazı gerçekler aynı kalıyor. Bu ülkede kadın olmak hâlâ zor. Yine de kadınlar, tüm zorluklara rağmen bir adım geri atmıyor. İşte bu yüzden bugün, kutlamaktan çok hatırlamak ve hatırlatmaktır bizim görevimiz.

Kadın hakları dediğimiz şey aslında büyük bir laf değil. Çok basit bir şeyi anlatır: Kadın da insan gibi yaşasın, insan gibi değer görsün. Eşit işe eşit ücret alsın. Sokakta yürürken korkmasın. Evinde huzur bulsun. İşte tüm mesele bu kadar.

Ama gel gör ki hâlâ “Kadın dediğin şöyle olmalı, böyle konuşmalı, şöyle giyinmeli” diye ahkâm kesenler var. Kadını bir insan olarak değil, sanki kurallarla şekillenen bir nesne gibi görenler var. İşte bu yüzden bugün çok önemli. Çünkü bugün, “Artık yeter” demenin günüdür.

Bu topraklarda kadınlar çok şey başardı. Cephede mermi taşıyan kadınlarımızdan tutun da bugün bilimde, sanatta, siyasette yol açan kadınlarımıza kadar… Hepsi birer umut ışığı. Ama ne yazık ki hâlâ şiddet gören kadınlar var. Hâlâ çalışmasına izin verilmeyen, kendi hayatı üzerinde söz hakkı olmayan kadınlar var. Bunları görmezden gelemeyiz. “Benim çevremde yok” demek, bu acıların yaşanmadığı anlamına gelmez.

Kadın hakları dediğimiz şey, sadece kadınların meselesi de değildir. Bu hepimizin meselesidir. Çünkü adaletin olduğu yerde herkes daha iyi yaşar. Çünkü eşitlik bir eve girerse, o evde kavga azalır, huzur artar. Çünkü özgürlük bir toplumda kök salarsa, o toplum güçlenir.

Bugün bir kadın tanıyorsak, ona sadece “Günün kutlu olsun” demeyelim. Onu dinleyelim. Ne yaşıyor, ne istiyor, ne düşünüyor… Belki bir derdi var, belki sessiz çığlıkları var. Dinlemek bazen en büyük destektir. Unutmayalım, kadınlar konuşabildikçe güçlenir. Destek gördükçe ayağa kalkar. Saygı gördükçe hayat bulur.

Her kadın kendi hikâyesinin sahibidir. Kimse onun nasıl yaşayacağına karar veremez. Bir kadın ister evde oturur, ister iş kurar, ister bilim yapar, ister sanatla uğraşır. Buna kimse karışamaz. Hak dediğimiz şey tam olarak budur.

Kadınların güçlü olması için onların yanında durmak yetmez. Onların önünü açmak, seslerini duymak, haklarına sahip çıkmak gerekir. Her gün, sadece 8 Mart’ta değil. Ama 8 Mart bize hatırlatır: “Bu mücadele devam ediyor.”

Bugün tüm kadınların hak ettiği bir dünya için bir adım atalım. Küçük bir adım bile olsa fark eder. Bir cümle, bir destek, bir omuz… Her şey değişimi başlatabilir.

Son sözüm de şu olsun: Kadınları güçlendiren toplumlar kaybetmez. Kadına değer veren evler dağılmaz. Kadına saygı gösteren insanlar küçülmez, aksine büyür. Çünkü kadınlar toplumun temelidir. Onlar güçlü olursa geleceğimiz de güçlü olur.

Kadın Hakları Gününüz kutlu olsun. Ama unutmayalım, asıl kutlama kadınların her gün özgür ve eşit yaşayabildiği bir ülkede mümkün olacaktır.