YEMİN TÖRENİ KRİZİ ÜZERİNE

Her Türk erkeği için askerlik mecburidir. Eskiden 5 yıl dahi askerlik yapan atalarımız dedelerimiz varmış. Bizler 18 ay yapık şimdilerde 6 ay askerlik yapılıyor.

Askerler ve aileleri için yemin töreni heyecanı farklıdır…

Askerlik, bir milletin güvenliğini sağlama ve vatan savunmasında kilit rol oynayan bir meslektir. Bu görevi üstlenen subaylar, astsubaylar ve diğer askerî personel, görevlerine başlamadan önce belirli bir yemin metniyle bağlılıklarını ve sorumluluklarını taahhüt ederler. Ancak, bu yeminlerin dışında, başka bir yemin edilebilir mi? Bu soruya hem hukuki hem de etik boyutlarıyla yanıt aramak önemlidir.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde askerî yemin, askerlerin vatan, millet, bayrak ve cumhuriyet rejimine sadakatle bağlı kalacaklarına dair ettikleri resmi bir yemindir. Bu yemin, hem hukuki hem de sembolik bir anlam taşır. Türk Ceza Kanunu ve Askeri Ceza Kanunu’nda, askerî yemine aykırı hareket edenlerin ciddi yaptırımlarla karşılaşabileceği belirtilmiştir.

Yemin törenleri, birlik duygusunu pekiştiren, askerlik mesleğinin kutsallığını ve sorumluluğunu hissettiren önemli anlar olarak değerlendirilir. Yemin metni, belirli bir anlam bütünlüğü içinde, devlete ve millete bağlılığı ifade eder.

Hukuki açıdan, askerî personelin yemin metninde değişiklik yapması veya alternatif bir metinle yemin etmesi mümkün değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin belirlediği yemin metni, yasalarla ve iç hizmet kanunlarıyla düzenlenmiştir. Bu metnin dışında bir yemin edilmesi, hem disiplin açısından hem de hukuki açıdan sorun teşkil edebilir.

Ancak bazı durumlarda bazı sorular gündeme gelebilir.

Askerî yemin metni, dinî ya da kişisel inançlarla çelişebilir mi? Örneğin, vicdani retçi olarak adlandırılan kişiler, askerlik yapmayı reddettiklerinde, yemin törenine de katılmayı kabul etmeyebilirler. Ancak bu durum, anayasal bir hak olarak tanınmadığından askerî sistem içinde kabul görmemektedir.

Bir asker, kişisel bir sebeple yemine ek olarak özel bir taahhüt sunmak isterse bu, ancak gayriresmî bir bağlamda olabilir ve resmî törenlerin dışında yapılması gerekir.

Alternatif bir yemin metni veya ek yemin, birlik içinde disiplinin ve bütünlüğün bozulmasına yol açabilir. Türk Silahlı Kuvvetleri, sıkı bir hiyerarşi ve disiplin düzenine sahiptir. Bu düzenin korunması, birlik ruhunun sürdürülebilmesi için büyük önem taşır. Alternatif yeminlerin kabul edilmesi, bu düzeni tehlikeye atabilir ve iç karışıklıklara sebep olabilir.

Askerî yeminler, yalnızca bireysel bir taahhüt değil, aynı zamanda birliğe olan aidiyetin ve bağlılığın göstergesidir. Bu metnin dışında başka bir yemin edilebilmesi, ne yazık ki hukuki ve etik normlara uymamaktadır. Alternatif yemin talepleri, kişisel düzeyde değerlendirilebilir; ancak resmî bir bağlayıcılığı bulunmaz.

Türkiye gibi köklü bir askerî geleneğe sahip ülkelerde, disiplinin ve düzenin korunması için belirlenmiş kuralların dışına çıkılmaması, kurumun devamlılığı açısından elzemdir. Bu nedenle, askerî yemin metni dışında bir yemin edilmesi mümkün olmamakla birlikte, bu tür taleplerin arkasındaki kişisel veya toplumsal nedenleri anlamak da bir o kadar önemlidir.

Eğer bu konuyla ilgili sizlerin görüşleri varsa, yorumlarda paylaşabilirsiniz. Bu gibi meseleleri tartışmak, toplumsal farkındalığın artmasına katkı sağlar.

Son olarak; “Ya bu ya da farklı bir hareketi normal askeri yemin töreninde bir takım asker yapmış olsaydı ne olurdu?” Sorusunu sormak istiyorum…